14 Nisan 2015 Salı

Tavuk Saklama Yöntemim...


Rooster With Sunflowers. Art print from the original watercolor by Jennifer Lambein. Available on Etsy.com

Büyükşehir'de yaşarken gerçek tavuk bulamasam da en az işlem görmüşünü almaya çalışırdım. Bunun için güvendiğim tek marka vardı, şu anda nasıl üretim yapıyor bilemiyorum. Ama ölçüm, gerçekten kuru yolma usulüyle, ilaçlı suya batırılmadan tüylerinin yolunmuş olmasıydı. Suni yemlerle beslendi, gün görmeden büyüdü, hareketsizlikten çabuk şişti, ışık talimatlarıyla yumurtlatıldı vs. vs.... Bunlara müdahil olamasam da bari ilaçlı kaynar suya batırılarak yolunmasın da, iç organlarının bütün toksinleri ete geçmesin, hesabındaydım. Çok şükür şimdi yaşadığımız şehirde, bütün tekelleşmeye, fabrikalaşmaya rağmen hala bahçelerinde tavuk besleyenler, yem parasıyla filan uğraşmayıp bahçelerinde gezdirenler ve doğal olarak kümeslerinden yumurta toplayanlar var.. 

book illustration by Milo Winter, 1921 | eBay  Bird's Eye View of the Katydid http://www.birdseyeviewoftheworldofthekatydid.blogspot.com

Tavukların yumurtlama kapasitelerinin sıcaklıklara paralel olarak artıp azaldığını bu yaşımda öğrendim :-(( Kışın tırım tırım yumurta aradığım dönemde, tavuk sahipleri kendileri bile zor yumurta bulduklarını söylediler ki bu benim için çok da anlaşılabilecek bir durum değildi. Yemek yapmak için tavuk aradığımda;
-Etçil mi olsun otçul mu?
-Horoz mu olsun tavuk mu?
-Kaç aylık-yaşında olsun? vb. soruları duyunca yaşadığım şaşkınlık tarife sığmaz. Doğrusunu yapmaya çalışırken yaşadığım acziyet duygusu.. 34 yaş yaşayıp da tavuk seçmenin de kuralları olduğuyla yüzleşmek.. Bu kavramlardan- kıvamdan uzak yaşayıp gitmek işte.. Çareyi; ben sağlıklı, çocuklarımla birlikte ağız tadıyla yiyebileceğim bir tavuk istiyorum, gerisini siz bilirsiniz, diyerek işi ehline tevdi etmekte buldum. 



Bu bir horoz. 8 aylık. Etçilmiş kendileri. Yerli dediler. Gördüğünüz gibi eti beyaz değil.
Hatta bazı yerleri oldukça koyu renk.  Ve derisinin inceliğinden de
anlaşılacağı üzere horozların suyu yağlı olmuyormuş.

Nazarımda bu kadar kıymete binen, her istediğimde değil kesim zamanı geldiğinde alabileceğim tavuğu bulunca da ne yapacağımı, nasıl değerlendirebileceğimi uzun uzun hesapladım tabii ki. Bana oldukça pratik gelen yöntemim şöyle; 
Tavuğun tamamını düdüklüde yaklaşık 1.5 saat haşladım. 


Daha önceden temizleyip biriktirdiğim, en azından bir kere daha kullanarak ekolojik dengeye katkıda bulunabilmeyi umduğum, peynir kaplarım vardı. Tavuğun göğüs etlerini bu kaplara didikledim. Çorbalık-pilavlık olarak. Üzerlerine ve 500 ml. pet şişelere tavuk suyunu doldurdum. Derin dondurucuya istifledim. 



Bu şekilde hem muhafazası hem kullanımı çok rahat oluyor. Kalan etini de yemeklik olarak hemen kullandım. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder